18 Temmuz 2008 Cuma

Bir Varlık Sancısı Olarak Sanat


Şinasi Güneş

İlkel insan araçlar yaparken çevresini dönüştürürken sanattan faydalanmıştır. Sanat dolayısıyla insanla birlikte var ola gelmiştir. Hayattan önce sanat yoktu.
Sanat kavramını nitelendiren ona değer yükleyen insandır. Bu nedenle sanat insan ile var olan insanın yok olması ilede yok olacak bir şeydir. Hayat kavramını insanla özdeşleştirdiğimiz için insanla birlikte hayatın tekabüliyeti bir yerde noktalanacağından ötürü, bizim sanatın ölümüne yönelik düşünce biçimimiz değişmeyecektir.
Sanat insanı hayata bağlar. Maddesel bir dünyanın ötesine taşır. İnsan varolmanın hafifliğini sanatla yaşar. Sanat ile varlık sancısını hisseder. Yaşadıkça varolmanın bilincine varır.
Bugün sanatın imajı gerçek sanatın kendisinin önüne geçmiştir. Bu durumu Guy Debord "Gösteri Toplumu" isimli kitabında çok önceden öngörmüş idi. Bugün küresel kapitalizmin dayattığı sanat, tekrara dayalı aynılığı yansıtmaktadır. Bu durum, ancak ve ancak yeniyi yaratmakla, tersine bir dünya tasarımı ile kırılabilir. Bunun için toplumun örgütlü bir yapısının olması gerekiyor. Nitekim toplumsal hayatın refahı, toplumun belirli bir sanatsal kültüre sahip olması ile gerçekleşecektir. Bu nedenle yeni algılama düzenekleri oluşturmak esas alınmalıdır.

Şubat, 2007

Hiç yorum yok: