18 Temmuz 2008 Cuma

Zekai Ormancı’nın Resimleri Üzerine


Şinasi Güneş

Bütünden alınmış kesitler. Organik ve inorganik amorf biçimlerden kurulu bri yapısı
Ormancı’nın çalışmalarının.

Fütürist bir bakış açısının diyalektik yansıması olan soyutlamaya yönelik bir dünya tasarımının resimleri.

Eski resimlerindeki kumaşlarla insan formunu biçimleyişindeki soyutlamanın ve arılaştırmanın giderek arttığı görülmektedir. Kumaş dokusunu andıran biçimlendirmelerinde insan olmasa da insanın tinsel olarak serzinlenişi söz konusu.

Nesnesel etkideki eski biçimlemelerinin nesnesizleşmenin soyutlamalarıdır ortaya çıkan.

Tüm biçimlerin tek bir potada eritildiği gizemli bir atmosferin yakalandığı mekanikliğini barındıran resimlerde santçının yapmak istediği bu değilse de çıkan algılanan kozmik bir görüntüdür.

Boşluk ve doluluk unsurunu parçalayan biçimli çizgilerle denetim sağlanmaktadır. Eklektik bir yapısı olan resimlerde boş yüzeylerle denge oluşturulmuştur. Parçaların tek bir kütle olarak algılanması sonucunda hareketli bir ifade ortaya çıkmakta. Hareket halindeki bu soyut biçimlerin dondurulması ile yoğun bir enerjinin biriktirilmesi göze çarpmakatadır.

Amorf biçimlerin üst üste yığıldığı konstruktif bir ifadenin yığın şeklindeki görüntüsü birbaşka düzlemde ise bir patlamayı andıran ışığın yayılmasıyla oluşmuş romantik düzenlemelerdir gördüğümüz.

Biçimler yuvarlaklaştırılmış vede yumuşatılmıştır. Sert çizgilerle zıtlık oluşturulmuştur.

Resmin kendi iç dinamiğinde ışığın bir maddede biriktirilmesi veyahut ta o maddeden yayılması gibi bölümler vardır. Bazen daire biçiminde olan bu ışıkta sanki hayat izlerinin imgelemi yabancılaşmanın yoğun olarak hissedildiği resimlerde sıcaklık oluşturmakda belki de ölmeyecek olan insan umudunun insana ait sonsuzluğun sürerliğinin göstergesi olmakta ne kadar bildik bir düşünce gibi gelsede...

Ormancı nesnelerden aldığı parçaların dönüştürülmesi sonucunda farklı kimliklerden oluşan ve yeni bir biçime bürünmüş parçaların bir anda birlikte kullanılmasıyla kompozisyonunu meydana getirmektedir. Bu soyutlamayı oluştururken parçalardan bütüne bir gidiş vardır. Eklemlenerek düzenlenmiş gittikçe büyüyen gelişen resimler.

Sanatçı biçimleri renkleri kullanırken gelenekçi bir rotadan hareket ediyor. Biçimlerin dönüştürülmesiylede çağcıl olanı yakalıyor.

“Ormancı”nın resimlerinde plastikite önemli bir yer tutuyor.

Sanatçı hacimli formları yüzeyselleştirip yüzeysel formları hacimselleştirerek yanılsamalar oluşturmaktadır. Her ayrıntı küçük bir illüzyonu çağrıştırmaktadır.

“Ormancı”nın resmi kurgulanmış sıkı denetlenmiş ayrıntıların çarpışması sonucu oluşmuştur.

Soyutlamaya dayalı mistik bir kimlik arayışının eklemlenmiş yeni boyutudur. Doğadan uzaklaşırken doğanın soyut tınılarının sesiyle doğaya eklenen resimlerdir...

30 Ekim 1997 Beyoğlu

Hiç yorum yok: